İstanbul ve Çanakkale Boğazları dar, kıvrılarak uzanan, keskin dönüşleri, sığlıkları bulunan, karışık, düzensiz ve kuvvetli akıntıları olan dar bir suyoludur. Bu niteliklerden ötürü her iki Boğaz da dünyada, gemiler için en zor yol alınan geçitler arasında gösterilmektedir.
Son yıllarda hem boyuna geçen deniz trafiği hem de yerel deniz trafiği giderek artmıştır.
Yine son yıllarda Boğazlarımızdan geçen gemilerin hem boyutları büyümüş buna bağlı olarak da taşıdıkları yük tonajı artmış, hem de taşıdıkları yükler içinde yer alan tehlikeli maddelerin çeşitleri çoğalmıştır.
İstanbul ve Çanakkale Boğazlarında tam kıyıdan başlayarak kilometrelerce içerilere yayılan ve milyonlarca insanın yaşadığı bir kentleşme bulunmaktadır.
Boğazlarımızdaki deniz trafiği son yıllarda artmıştır.
Boğazdan geçen gemilerin artması ile birlikte çevre kirliliği ve kaza riski artmaktadır. Gelecekte boğazlar için büyük tehlikeler oluşturabilecek bir düzeye gelmektedir.
Boğazların Önemi
İstanbul Boğazı, Marmara Denizi'ni Karadeniz'e ve Çanakkale Boğazı Karadeniz’i dünya denizlerine bağladığı için önemli bir suyolu durumundadır.
Boğazlarımızdan yılda yaklaşık 35,000 gemi geçmektedir ve bu açıdan boğazlarımız ticaret dünyasında çok önemli bir yer taşımaktadır.
İstanbul Boğazı Karadeniz'i başka denizlere bağlayan tek boğazdır. Bu nedenle Ukrayna ve Rusya'nın Güneyi'ne giden bütün ticaret gemileri Çanakkale ve İstanbul Boğazları'ndan geçmek zorundadır.